TFF Başkanı
Yıldırım Demirören ‘in yabancı sınırının kademeli olarak düşürüleceğine dair
yaptığı açıklama, özellikle büyük takımların bu konuda tedbir almalarını
sağladı. Normal şartlarda yumurta kapıya dayanmadan harekete geçmemek gibi bir
özelliğe sahip olan bir millet olmamıza rağmen, takımlar resmen zorla ileriye
dönük adımlar attılar.
Yerli
oyunculardan oluşan bir iskeleti zorunlu hale getirecek olan yeni sınırlama
takımları bu yönde zorlarken aynı doğallıkla kaliteli ve Avrupa tecrübesi olan
yerli futbolcuların fiyatını da arttırdı. Mesela kendini tam anlamıyla kanıtlayamamış
ve de tecrübesiz diyebileceğimiz Hasan Ali Kaldırım için 3,750,000 Euro ‘luk
bonservis bedeli çok gibi dursa da hem Türk, hem de yetenekli bir sol bekin
bulunmasının en zor şeylerden biri olması bedeli bu seviyelere çekmektedir
ancak yine de yabancı sınırlandırılmasında bir değişiklik olmayacak olsa fiyat
ne kadar olurdu ya da transfer gerçekleşir miydi bunu asla öğrenemeyeceğiz.
Avrupa ‘da Türk
futbolunu başarıyla temsil eden Mehmet Topal ve Hamit Altıntop oluşturulacak
yerli iskelette bulunabilecek en değerli parçalardır. Bu isimlerin ülkemize
gelmeleri hem transfer eden takımlar adına hem de Türk futbolu adına çok önemli
adımlardır. Liglerimizin ve de futbolumuzun kalitesinin ve değerinin artmasına
bu gibi futbolcuların yaşantılarına yurtdışında devam etmeleri daha büyük katkı
sağlayacak olsa da Şampiyonlar Ligi ‘nde yer alacak takımlarımıza transfer
olmaları da en az o durum kadar önemlidir hele ki eski takımlarında buldukları
forma şansları ortadayken. Yine benzer bir şekilde Burak Yılmaz ‘ın L.Moskova
yerine Galatasaray ‘ı tercih etmesi onun gelişimi açısından çok daha mantıklı
olmuştur. Rus Ligi ‘nin kalitesinin Türkiye Ligi ‘nden daha üstte olduğu
söylemenin çok yanlış olacağı gibi Rus takımlarından herhangi birine gitmenin
de Avrupa Liglerine açılan bir kapı olduğunu düşünmek de bir o kadar yanlış
olacaktır. Formunun zirvesinde olan Burak ‘ın Şampiyonlar Ligi ‘nde Galatasaray
‘a yapacağı katkı büyük olasılıkla
hayali olan Avrupa ‘da forma giyme ihtimalini katlarca arttıracaktır.
Beşiktaş için ufak
bir parantez açmak gerekirse, felsefelerinin genç ve düşük maliyetli
futbolculardan oluşan bir takım kurmak olması teknik direktörleri Samet Aybaba
olduğu için hiç de şaşırtıcı bir durum değildir ancak Uğur Boral transferine ne
anlam vermek ne de anlayışla karşılamak sadece Beşiktaş taraftarlarının değil
hiçbir futbolseverin yapamayacağı bir şeydir.
Her transfer
sezonunda görmeye alıştığımız dünya yıldızlarının Türkiye ‘ye gelme haberlerini
bu sene neredeyse hiç göremedik. Dirk Kuyt dışında hiçbir dünya çapında
yıldızın transfer olmaması takımların bakış açılarının zorla da olsa birazcık
değiştiğini anlamamızı sağlıyor. Tabi ki daha önümüzde çok gün var ancak
asparagas haberlerin bile azlığı kalan günlerde flaş bir transferin
beklentisini azaltıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder