Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1965-1966 sezonundan başlayıp 1997-1998
sezonuna kadar düzenlenmeye devam eden ama maalesef ki pek de fazla ön planda
olmayan bir organizasyondu. Bu sebepten olsa gerek ki düzenlenmesi durduruldu.
Verildiğinden neredeyse kimsenin haberinin olmadığı bu kupanın artık
olmamasının eksikliğini kimse hissetmedi öyle ki Süper Kupa karşımıza yepyeni
bir oluşummuş gibi çıktı. Oysa ki hiç tutmamış bir Cumhurbaşkanlığı Kupası ‘nın
9 sene sonra gelen isim değiştirmiş haliydi.
Genellikle ligin büyük takımlarını karşı karşıya getiren bu
organizasyonun ekstra bir gelir kapısı olması futbolu yönetenlere cazip
gelmektedir çok doğal olarak ancak biz futbolsever için tek olumlu ve yapıcı
yanı ligler başlamadan, resmi bir maç ile yeniden futbol havasına girmemizi
sağlamasıdır. Alınacak kupanın prestij kazandıracağı bile şüpheliyken, bu maça
sadece keyif almak ve havaya girmek amacıyla yaklaşmak dışındaki hiçbir
yaklaşım diğer ülkelerde gösterilmemektedir.
Geçtiğimiz sezonun sonunda Lig Şampiyonu Fenerbahçe ile Türkiye Kupası kazananı Beşiktaş arasında oynanması gereken Süper Kupa çeşitli futbol dışı sebeplerden dolayı oynanmadı ve ileri bir tarihe alınması kararlaştırıldı. Ancak o ileri tarihin ne zaman olacağı asla belli olmadı ve unutuldu gitti. Sadece bu duruma bakarak bile ciddiyeti ve önemi rahatlıkla kavrayabiliriz. Düzenlenen ilk üç Süper Kupa ‘nın da Almanya ‘da oynanmasının sebebinin orada yaşayan vatandaşların destekledikleri takımları izleyebilmeleri sağlamak ve onların da gönlünü hoş tutmak olması verilen ciddiyeti anlayabileceğimiz bir başka örnektir.
Dün Fenerbahçe ve Galatasaray arasında oynanan 6. Süper Kupa
müsabakasının tansiyonunun seviyesi hiç olmaması gereken ve de aynı zamanda hiç
beklenmeyen bir yükseklikteydi. Derbinin büyüklüğü tartışılmayacak düzeydedir
ancak tanımı ortada olan böylesine bir kupa için “futbolun sadece futbol
olmadığı” bir atmosfer oluşturulması ne kadar yapıcı bir durumdur tartışılır.
Geçtiğimiz sene Manchester United – Manchester City arasında oynanan İngiltere ‘nin
Süper Kupa ‘sı Community Shield maçı benzer büyüklükte bir derbiyi izletmişti
bizlere ancak resmi bir hazırlık maçı havasında geçmesi futbola bakış
açımızdaki farkı gözler önüne sermişti.
Oynanan her maça çok büyük önem vermek kişiden kişiye değişebilecek ve de saygı duyulması gereken bir tutumdur. Verilen önemin öfkeye ve şiddete dönüşmesi ise kabul edilemeyecek bir davranıştır. Çünkü bu durum ülke olarak futbolu değil sadece takımları sevdiğimizi ve bir o kadar da rakiplerimizi sevmediğimizi göstermektedir. Sonucunun çok şeyler değiştireceği maçlarda tansiyonun gerilmesi gayet doğaldır ancak bu tarz resmi hazırlık maçlarında saf futboldan keyif alınması gösterilmesi gereken tek tutumdur. Futbol ülkesi olabilmek için en önemli basamaklarından biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder