3 Ocak 2012 Salı

Ofsaytta Doğan Adam...


Filippo “pippo” inzaghi denince akıllarımıza juventus,milan,gol ve ofsayt geliyor.Futbolun yakın tarihine şöyle bir baktığımızda 1991 yılında başlayıp halen devam etmekte olan başarılarla dolu bir kariyer dikkatimizi çekecektir ancak herkesin sorduğu soru : bu kadar başarıya rağmen neden bu kadar az şöhret?
24 yaşında Juventus’a transfer olduğunda gole olan yatkınlığını kanıtlamış ve Zidane ve Del Pierio’yla çok iyi bir üçlü olmuş da olsa, ağır eleştirilerden kurtulamamıştır. Ne Milan’daki göz kamaştırıcı karnesi ne de Şampiyonlar Ligi tarihinin en golcü futbolcusu(2007) ünvanını kazanması üzerine kara bulutlar gibi çöken laneti ve tanımı silip atamamıştır:Ofsaytta doğan adam.....
Sir Alex Ferguson’la vücut bulan tanım,İnzaghi için söylenen “beleşçi forvet” sözünün hem daha gerçekçi hem daha iyimser biçimi olsa da bu adlandırmaların İnzaghi’nin hoşuna gideceği şeyler olmasını kimse bekleyemez. Aslında bir İtalyanın beğenebileceği forvet tipinden çok, hakeme oynayan bir Alman forvetten beklenecek tarzda , izleyiciden çok teknik direktörlerin isteklerine hitap eden , şovdan ziyade sade ve gole yönelik futbolu boylesine şiddetli eleştrilmesinin sebebi olabilir. Ama hiçbir sebep İnzaghi’nin” neredeyse oynadığı maç sayısı kadar ofsayt pozisyonunda kalmış olmasının yarattığı etkiyi yaratamaz.
Defans oyuncularının zaaflarından yararlanarak,gölü koklama yeteneğinden de aldığı destekle genellikle “kolay” goller atan İnzaghi ; bazen de kendi zaaflarını gizleyemeyerek “ucuz” ofsayt taktiklerinin kurbanı olmuş olabilir ve de bu yapılan bütün yorumları doğrulayabilir ancak başarılı bir geçmişi göz ardı etmemek gerekir....

3 yorum:

büyük esnaf dedi ki...

hımmm yorumlarınız güzel. yazılarınız sadece spor değil, edebiyat da kokuyor. spor alanında bu pek de rastladığımız bir şey değil..Lütfen böyle devam edin.

Oğuzhan dedi ki...

Bu tarzda adamların kendine has bi tarzı var, bence gerd müllerden başlayarak bi belgeselleri çekilmesi lazım. Gerd Müller, Ruud Van Nistelrooy, Miroslav Klose, Filippo Inzaghi... Hatta Tanju Çolak..

Aslında yaptıkları iş futbolun en önemli işi olan skor. Ama tabi gol için bu forvetlerden çok daha fazla işler yapan yetenekli ve futbolun güzelliklerini yansıtan oyunculardan daha çok övgü almaları zaten adaletsiz olurdu.
Sonuçta Juventusda bi Zidane varken Filippo Inzaghinin, Manchesterda bi Beckham varken Nistelrooyun çok lafı geçmez yani.

Ama bu forvetlerin "son vuruş" yeteneklerini de küçümsemiyorum tabi ki. Biz ki bu ligde Guizalar izlemişiz, böyle forvetlere saygımız sonsuz.

Sonuçta bi taraftar için skordan daha önemli bişey olamaz dimi ? Forvet gol atıyorsa sıkıntı yoktur yani, ha bide bu golleri önemli maçta atarsa daha da tadından yenmez olur bu forvetler.

happy faces center dedi ki...

arkadaşlar yorumlarınızdan bir futbol bu kadar güzel anlatılır tşkkür ediyorum devamını bekliyoruz:)