24 Mart 2012 Cumartesi

Taraflı İspanyol Medyası


İspanya'nın en yüksek tirajlı gazetelerine baktığımız zaman ilk iki sırayı Real Madrid yanlısı yayın politikalarıyla tanınan Marca ve As gazeteleri alırken, onların hemen arkasından da Barcelona merkezli gazete El Mundo Deportivo geliyor. İspanya'da spor medyası tarafsızlık konusunda diğer pek çok ülkeden farklı bir politika izliyor. Bu yayın organları renklerini o kadar net bir şekilde belli ediyor ki onları ''Real Madrid yanlısı'' veya ''Barcelona merkezli'' diye tanımlamak fazlasıyla zayıf kalıyor. Bu sebeple El Mundo'yu Barcelona, Marca ve As'ı da Real Madrid gazetesi diye isimlendirmek hiç garip olmaz ki zaten onlar da kendilerini böyle tanıtıyorlar. Bu taraflılık Barcelona - Real Madrid derbisine de her seferinde yeni bir boyut kazandırıyor.

La Liga'da önemli bir olay olduğunda, bu aşırı yanlı politika sebebiyle her seferinde çok enteresan bir manşet ve haber tablosu çıkıyor ortaya. Her iki taraf da olayı kendilerini haklı çıkaracak şekilde anlatıp, ağır eleştirilerini ezeli rakiplerinden esirgemiyorlar. Genellikle prosedür ilk önce tarafsızlığın simgesi hakemlerin her iki yayın organı tarafından da yerden yere vurulmasıyla başlıyor. Sonrasında rakip teknik direktör ve en son da rakip oyuncuların her anlamda eleştirilmesi ve her iki tarafın da kendini haklı bulmasıyla olay son buluyor.

Bu hafta tam olarak da bu şekilde bir olaylar zinciri yaşandı İspanya'da. Real Madrid, Villarreal deplasmanında faul olduğunu düşünmedikleri bir pozisyonda golü yiyip 2 puan kaybedince yine ortalık karıştı. Maç içinde Ramos, Mesut, Pepe kırmızı kart gördüler ve Mourinho da tribüne yollandı. Maç sonrası Marca ve As gazeteleri ''Skandal !'' başlıklı manşetleri atarken El Mundo Deportivo tarafı sessizliğini koruyordu. Ancak 1 gün sonra federasyon Ramos'un kartını iptal edince bu sefer aynı ''Skandal !'' başlıkları El Mundo gazetesinin manşetlerini süslemeye başladı.














Gazeteler gündem dışı olaylarda da taraflılıklarını esirgemiyorlar. Bundan 2 hafta öncesine kadar El Mundo gazetesi Mourinho'nun İngiltere'ye dönerek Ferguson'un yerine geçeceğini gazetesinden duyuruyordu. Bu hafta Marca gazetesinin haberi ise Guardiola'nın sezon sonunda Chelsea ile anlaşacağı yönünde. Her iki tarafın da rakip takımda sorunlar çıkarmak adına haber yaptığı çok belli ama bu şekilde de bir hayli keyifli haberler çıkıyor ortaya. Transfer haberlerinde de pek geri kalmıyorlar. Neymar Marca'ya göre Real Madrid'e ve Mundo'ya göre de Barcelona'ya sayısız kere transfer olmuştur ancak Neymar'ın hala Santos'ya oynadığı da ayrı bir gerçek.

Aşırı taraf olmanın sınırlarının zorlandığı bir olaysa geçen senelerde yaşandı.Barcelona'nın golündeki tartışmalı bir ofsayt pozisyonunu haber yapan As gazetesi pozisyonun resmini koymuş ancak ofsaytı bozan oyuncuyu photoshop ile silerek spor medyası tarihinde bir skandala imza atmışlardı. Daha sonra bu hatadan dolayı özür dilediler ama böyle birşeyin hata olmadığı çok açıktı. Bizim medyamızda en fazla yeni transfere forma giydirmek boyutlarına kadar ulaşan photoshop teknolojisinin İspanya'da ne kadar geliştiği de ortada.

Pek çok ülkede spor gazeteleri taraf tutar ama İspanya'da bu taraflılığın açıkça belirtilmesi özellikle bizim için garip gelebilecek bir durum. İspanyol futbolseverler doğru habere ulaşmakta biraz zorlanıyor olabilirler ancak futbolun temelinde taraf olmak, taraftar olmak yattığı için eminim ki spor medyasını bir haber kaynağı olarak görmektense takımlarının bir parçası olarak görmek İspanyollar için futbolu çok daha keyifli bir hale getiriyordur.

1 yorum:

Daçe dedi ki...

yazıyı okumadım ama tema süper. böyle kalsın. sevgilerimle.