15 Temmuz 2012 Pazar

Zoraki İleri Görüşlülük



                                         

TFF Başkanı Yıldırım Demirören ‘in yabancı sınırının kademeli olarak düşürüleceğine dair yaptığı açıklama, özellikle büyük takımların bu konuda tedbir almalarını sağladı. Normal şartlarda yumurta kapıya dayanmadan harekete geçmemek gibi bir özelliğe sahip olan bir millet olmamıza rağmen, takımlar resmen zorla ileriye dönük adımlar attılar.
     

Yerli oyunculardan oluşan bir iskeleti zorunlu hale getirecek olan yeni sınırlama takımları bu yönde zorlarken aynı doğallıkla kaliteli ve Avrupa tecrübesi olan yerli futbolcuların fiyatını da arttırdı. Mesela kendini tam anlamıyla kanıtlayamamış ve de tecrübesiz diyebileceğimiz Hasan Ali Kaldırım için 3,750,000 Euro ‘luk bonservis bedeli çok gibi dursa da hem Türk, hem de yetenekli bir sol bekin bulunmasının en zor şeylerden biri olması bedeli bu seviyelere çekmektedir ancak yine de yabancı sınırlandırılmasında bir değişiklik olmayacak olsa fiyat ne kadar olurdu ya da transfer gerçekleşir miydi bunu asla öğrenemeyeceğiz.
       


Avrupa ‘da Türk futbolunu başarıyla temsil eden Mehmet Topal ve Hamit Altıntop oluşturulacak yerli iskelette bulunabilecek en değerli parçalardır. Bu isimlerin ülkemize gelmeleri hem transfer eden takımlar adına hem de Türk futbolu adına çok önemli adımlardır. Liglerimizin ve de futbolumuzun kalitesinin ve değerinin artmasına bu gibi futbolcuların yaşantılarına yurtdışında devam etmeleri daha büyük katkı sağlayacak olsa da Şampiyonlar Ligi ‘nde yer alacak takımlarımıza transfer olmaları da en az o durum kadar önemlidir hele ki eski takımlarında buldukları forma şansları ortadayken. Yine benzer bir şekilde Burak Yılmaz ‘ın L.Moskova yerine Galatasaray ‘ı tercih etmesi onun gelişimi açısından çok daha mantıklı olmuştur. Rus Ligi ‘nin kalitesinin Türkiye Ligi ‘nden daha üstte olduğu söylemenin çok yanlış olacağı gibi Rus takımlarından herhangi birine gitmenin de Avrupa Liglerine açılan bir kapı olduğunu düşünmek de bir o kadar yanlış olacaktır. Formunun zirvesinde olan Burak ‘ın Şampiyonlar Ligi ‘nde Galatasaray ‘a yapacağı katkı  büyük olasılıkla hayali olan Avrupa ‘da forma giyme ihtimalini katlarca arttıracaktır.
      

Beşiktaş için ufak bir parantez açmak gerekirse, felsefelerinin genç ve düşük maliyetli futbolculardan oluşan bir takım kurmak olması teknik direktörleri Samet Aybaba olduğu için hiç de şaşırtıcı bir durum değildir ancak Uğur Boral transferine ne anlam vermek ne de anlayışla karşılamak sadece Beşiktaş taraftarlarının değil hiçbir futbolseverin yapamayacağı bir şeydir.
      
Her transfer sezonunda görmeye alıştığımız dünya yıldızlarının Türkiye ‘ye gelme haberlerini bu sene neredeyse hiç göremedik. Dirk Kuyt dışında hiçbir dünya çapında yıldızın transfer olmaması takımların bakış açılarının zorla da olsa birazcık değiştiğini anlamamızı sağlıyor. Tabi ki daha önümüzde çok gün var ancak asparagas haberlerin bile azlığı kalan günlerde flaş bir transferin beklentisini azaltıyor.

Hiç yorum yok: