4 Şubat 2012 Cumartesi

Gülün Dikeni




Türkiye ligleri özellikle son yıllarda çok sayıda yetenekli ve şöhretli futbolcu gördü. Eski yıllarda var olan ön yargının biraz da olsa giderilebilmesi adına çok faydalı oldu yapılan bu transferler. Futbolcuların tercih sıralamasında altlarda olmaktan hala tam olarak kurtulmuş değiliz.
Gülü seven dikenine katlanır felsefesiyle yaklaşılan "Büyük" futbolcuların yarattığı hayal kırıklıklarıyla başladı bu yolculuk. Bu oyuncuların disiplinsiz hareketleri, adlarına yakışmayan performansları ve uyum sorunları hemen hemen gelen her ismin ortak problemiydi. Tabi ki arada Toni Schumacher ile başlayan Okocha , Hagi , Van Hooijdonk gibi isimlerle devam eden başarılı oyuncular da vardı ancak çoğu futbolcu başarıdan çok sorun getirdi parçası olduğu camiaya.

Şu an bulunduğumuz duruma bakarsak artık iyiden iyiye tercih edilen bir lig olmaya başladıysak da sahip olduğumuz üst düzey futbolcuların sakatlıklardan ve görünen gereksiz kartlardan kaynaklanan istikrarsızlıkla başı dertte. Mehmet Topuz 34 de 34 oynarken Quaresma'nın neredeyse sezonun yarısında oturması ve son haftada da gördüğümüz gibi Milan Baros ve Fernandes gereksiz kırmızı kart görüyorken Selçuk İnan'ın neredeyse kart görmeden seneyi bitirmesi bu sorunlara verilebilecek milyonlarca örnekten sadece birkaçı ve güncel olanları.
Bu durumun sebebi ,takımların Avrupa'da başarılı olamaması ve dolayısıyla ligin kalitesinin artamaması olsa da en azından elimizde bulunan futbolcuların tutumlarını düzelterek bir yerlerden başlamalıyız.

1 yorum:

büyük esnaf dedi ki...

Son zamanlarda Türk futbolunun içinde bulunduğu ( ne yazıkki) 'dedi-kodu' içerikli söz ve yorumlara katılmamanız güzel. Ama yine de yaşanan olaylar hakkında yapacağınız akıl dolu ve tarafsız yorumlarınızı merak etmiyor değilim..