13 Nisan 2012 Cuma

Yalan Dünya


Süper Lig 2011-2012 sezonunun 34 haftalık maratonu bu hafta sona erdi. Normal bir futbol sezonunun sonunda olması gereken şampiyonluk kutlamaları, sezonun en'lerinin seçilmesi ve hatta transfer dedikodularının başlaması gibi olağan hayat akışını bu hafta göremedik. Göremedik çünkü bu sene ligde sadece ligimizin değil dünya futbolunun da pek alışık olmadığı bir sistemin uygulanacağını öğrendik sezon başında:Play-Off.

Futboldan ziyade Nba'de veya herhangi bir basketbol liginde görmeye alışık olduğumuz bir sisteme karar verildi. Play-Off sistemini sadece ana hatlarıyla anlayıp detaylarını bilmeyen pek çok futbolsever var ve bilmemekte haklılar çünkü federasyon bile bu sistemin detaylarını ancak sezon sonunda netleştirebildi. Genel hatlarıyla, sezon sonunda ilk dörde giren takımların aralarında yeni bir lig oluşturup, şampiyonu kendi içlerinde belirlemelerinden oluşan bir sistem.Böyle bir sistemin yaratılmasının ardındaki futbol dışı sebeplerden bahsetmeyeceğim. Zaten tüm futbolseverler böyle bir sistemin var olma nedenlerini çok net biliyorlar. Yine de futbolun bu kadar endüstriyelleşmesi ve futbol sevgisi ile taraftar olma duygusunun bu gibi futbol dışı sebeplerle sömürülüp gölgede bırakılması fazlasıyla rahatsız edici.

Dört Büyükler Süper Final'de

Sistemin ligimize getirdiği sayısız dezavantajın başında tabiki 34 haftalık maratonda takımların maçlara verdiği değer ve motivasyon düşüklüğünden bahsetmek gerekir. 34 hafta boyunca oynanan maçlardaki puan kayıplarının Play-Off'ta telafi edilebilecek olması bu maçlara verilen değeri ve motivasyonu da direkt olarak negatif etkiliyor. Bizzat Şenol Güneş, lig maçlarını Play-Off'ta telafi edebileceklerini düşündükleri için Şampiyonlar Ligi'ne daha çok önem verdiklerini belirtmişti. Bir çok takımın sezonu erken bitirmesi ve Nisan ayından itibaren tatile çıkması da bir diğer eksi bu sistem için. Gerçi federasyon yine sezon bitimine 1-2 hafta kala bu takımlar için de bir turnuva oluşturduklarını açıkladı. Keşke bu turnuvanın adını ''Öylesine Cup'' koysalardı da Nisan'dan itibaren yapılan bu anlamı olmayan maçların en azından bir adı olurdu.

Sonuç olarak bu sistemin gelişiyle, olan yine ligimizin kalitesine oldu. Daha çok derbi maç, daha çok keyif sözleriyle insanların futbola olan sevgisini kullanarak onları tavlamaya çalışan futbolumuzun yetkili simaları Play-Off'un adını da Süper Final olarak değiştirdiler ve ''Lig yeni başlıyor. Haydi ekran başına'' sloganlarıyla sundular yeni ligimizi. Bize ise yıllarca heyecan ve keyifle seyrettiğimiz 34 haftalık lig maratonumuzun bu sene nasıl da bir ''Yalan Dünya''haline dönüştüğünü fark etmek kaldı.

Hiç yorum yok: