28 Ekim 2012 Pazar

Radamel Falcao García Zárate



Yıl 2003, River Plate takımı 17 yaşındaki bir genç yeteneği Kolombiya’dan Arjantin’e getiriyor ve alt yapısında yetiştirmeye başlıyor. 2 senelik yatırımların ve çalışmaların ardından bu genç yetenek 19 yaşında ilk defa A takım ile maçlara çıkmaya başlıyor ancak çoğu Güney Amerika’lı futbolcunun bir iki yılda kazandığı ünü ve tanınmışlığı neredeyse 7 sene sonra şimdilerde kazanan bu genç yetenek yeteneklerinin meyvelerini yeni yeni toplamaya başladı.


Falcao’nun 2005 sezonunda resmi olarak başlayan ve 4 yıl devam eden River Plate macerası büyük başarılar veya sansasyonel olaylarla geçmedi. Falcao River Plate’te yetişti ve şu anda sahip olduğu yetenekleri bu takımın alt yapısında kazandı ancak kariyerinin en sönük yıllarıydı River Plate yılları. Her ne kadar goller atsa ve güzel futbol ortaya koysa da yaşadığı sakatlıklar ve düzenli bir forma girememesi onun Avrupa’ya transferini geciktirdiği gibi üst düzey bir kulübe de transferini güçleştirdi. İnişli çıkışlı Arjantin yıllarına rağmen Falcao Porto’nun scout ekibinin gözünden kaçmadı. 3 Milyon Euro gibi cüzi bir ücret karşılığında Portekiz’in yolunu tutan Falcao’nun transferi o günlerde Avrupa’nın hiçbir yerinde gündeme dahi gelmemişti. O günlerde 24 yaşına gelmiş bir futbolcudan kimsenin çok büyük beklentileri yoktu elbet ancak Falcao ilk sezonunda Porto’da gayet başarılı bir grafik sergiledi ve çıktığı 43 resmi maçta 34 gol kaydetti.



Bir sezon başarılı oldu diye kimse onu kral ilan etmeyecekti elbette ancak ikinci sezonunda Falcao kendisinden beklenenden çok daha fazlasını ortaya koymaya başlıyordu. 2010-2011 sezonunda 37 resmi gole imza atan Falcao attığı gollerin yanında oynadığı futbol ile de göz dolduruyordu. Avrupa Ligi’nde attığı 17 gol ile bir sezonda Avrupa Kupalarında gol atma rekoru kıran Falcao Porto’yu Avrupa Ligi şampiyonluğuna taşıyordu. İşte bu sefer Avrupa’da transferin en gözde ismi olmuştu yıldız oyuncu. Rekor bir ücretle 40 Milyon Euro karşılığında İspanyol Atletico Madrid kulübüne transfer oldu. Burda da gollerine aralıksız devam eden Falcao çıktığı 50 maçta 36 gole ulaştı ve A.Madrid ile de Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşayarak üst üste iki kere Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşamış oldu. Şu anda devam etmekte olan sezonda La Liga’da 9 golü bulunan Falcao, Messi ve Ronaldo ile kıyasıya bir gol krallığı rekabetine girmiş durumda.


3 yıl önce sıradan bir Güney Amerika kökenli forvet gözüyle bakılan Falcao çok kısa bir sürede elde ettiği büyük başarılar, attığı goller ve oynadığı muazzam futbol ile otoritelerden tam puan aldı ve almaya da devam ediyor. 1.80’den kısa boyuna rağmen hava toplarındaki hakimiyeti, her pozisyonda golü bulabilecek bir bitiriciliğe sahip olması, oyuna gollerinin dışında çok yönlü katkı yapması onun üstün meziyetlerinden birkaçı. Serbest vuruşlardan bile gol bulabiliyor olması ise cabası.

Radamel Falcao sadece 3-4 sene içerisinde yaptığı inanılmaz çıkış sayesinde pek çokları tarafından şu anda dünyadaki en iyi forvet oyuncusu olarak tanımlanıyor. İyi,kötü her yerde değişir ve tartışılır ancak Falcao’nun şu anda en formda forvet oyuncusu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Avrupa transfer piyasasının da zirvesinde yer alan Falcao, özellikle forvet sıkıntısı çekilen bu günlerde pek çok kulübün bir numaralı ihtiyacı konumunda. Falcao kısa zamanda yaptığı bu çıkışı sürdürür, formunu kaybetmez ve gollerini sürdürürse efsane forvetler arasına adını yazdırması hiç de zor olmaz.

Hiç yorum yok: